Etiket arşivi: Yumurtalık

Dünya Çevre Günü kutlama değil, mücadele günüdür!

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ

Birleşmiş Milletler 1972 yılında 5 Haziran gününü “Dünya Çevre Günü” ilan etti.

Canlı varlıkların yaşamını etkileyen dış etkilerin toplamına “çevre” diyebiliriz. Günümüz dünyasında yaşam tehlike altında olduğu için, bu konuda bilinç ve farkındalık yaratmak üzere sembolik bir güne ihtiyaç duyuldu.

DÜNYAMIZ YAŞANAMAZ HALE GETİRİLİYOR.

İklim değişimi karşılaştığımız en büyük tehdittir. İnsanlara, tüm canlı türlere, topluma, çevreye ve geleceğimize karşı bir tehdittir. Sanayi öncesi dönemden 1,5 dereceden fazla olmayacak şekilde ısınmayı sınırlandıran Paris Antlaşması hedefi mutlaka gerçekleştirilmelidir. Büyük şirketlerin ve başta ABD olmak üzere onların güdümündeki devletlerin engelleme çabaları boşa çıkarılmalıdır.

Güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir kaynaklar bütün insanlığa temiz elektrik sağlamaya yeterlidir. Felaketlere yol açan nükleer enerji terk edilmelidir. Fosil yakıtlar yeraltında bırakılmalıdır.

Diğer doğal ortamlar gibi ormanlar da iklim çözümünün bir parçasıdır. Açgözlü şirketlerin ve devletlerin saldırılarından korunmalıdırlar.

Üstünde var olan tüm hayatların bağımlı olduğu dünya yaşam sistemi, benzeri görülmemiş bir seviyede yok edilmiş, kirletilmiş ve bozulmuştur. Küresel sürdürülebilirlik limitleri aşılmak üzeredir. Ekosistemi koruyan, doğaya saygı duyan yeni bir ekonomi sistemi insanlığın acil ihtiyacı haline gelmiştir. Sınırları olan dünyamızda sonsuz ekonomik büyüme imkansızdır.

BÖYLE BİR YAŞAM SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL!

Korkunç bir üretim-tüketim sarmalındayız. İhtiyaçtan fazla tüketir olduk, hayatımızı da tükettiğimizin farkında değiliz. Dünyamızı içinden çıkılamaz bir çöp ekonomisine dönüştürdük.

Son iki yüzyıllık insan faaliyetleri sonucu atmosferde biriken ve sınırı aşan karbon salınımı dünya ikliminin ısınmasına neden oldu. İklim felaketleri tahmin olmaktan çıktı, günlük hayatımızın parçası oldu. Her yıl dünyada üç milyon insan kentlerdeki hava kirliliğinden dolayı yaşamını yitiriyor.

Küresel ısınmanın en büyük nedeni enerji için kömür, petrol gibi fosil yakıtların kullanımıdır. Çin, ABD, AB ülkeleri ve bu ülkelerdeki büyük enerji şirketleri de küresel ısınmanın en büyük sorumlularıdır. Yaşam; dünya tarihinde ilk defa küresel bazda bir sistem tarafından tehdit edilmekte, çürütülmekte ve canlı yaşamın doğal dengesi bozulmaktadır.

Bugün şu acı gerçekle karşı karşıyayız: Dünyadaki üretimin dörtte biri insani ihtiyaçlar için, dörtte üçü ise lüks tüketim için yapılmaktadır. Oysa aynı dünyada üç milyar insan açlık çekmektedir. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz: Ya eşit, özgür, sürdürülebilir bir yaşam ve toplumsal hayat için mücadele edeceğiz, ya da yok olacağız.

Yüzümüzü güneşe, toprağa, gönüllü bir sadeliğe ve yaşam için mücadeleye çevirmeliyiz, başka çare yok.

ÜLKEMİZ HIZLA BETONLAŞTIRILIYOR.

İnşaat sektörü ile kalkınma hayali ve kör inadından vazgeçmeyen AKP iktidarı rant uğruna yaşamlarımızı ve yaşam alanlarımızı tehlikeye sokuyor. Barajlarla dereleri tutuklamayı, suları kanallara almayı; suyu, ormanları, zeytinlikleri, kıyılarımızı, meralarımızı yaşamdan koparıp şirketlere teslim etmeyi; dağları delik deşik eden, tüm canlı sistemi ölüme mahkum eden madenleri, taş ocaklarını açmayı; yeşil yol, havaalanı ve köprü gibi projelerle doğayı tahrip etmeyi sürdürüyorlar. UNESCO miras listesine bulunan Diyarbakır Hewsel Bahçelerini bile yapılaşmaya açmak istiyorlar, “kentsel dönüşüm” adı altında Sur’da bulunan evleri zorla yıkıyorlar. Nükleer santral belasından uzak durması gereken ülkemize, yaşanan onca felaketten sonra inadına nükleer santral kurmak istiyorlar. Şehrimiz Adana’da “Güney Kuşak Bulvarı” adı altında yol yaparak, Çukurova’nın en bereketli topraklarını betonlaştırmak istiyorlar. Antalya’da mermer ocaklarının tahribatına karşı mücadele edenler kiralık katiller eli ile öldürülüyor. Adana 5 Ocak Stadyumu mahkeme kararına rağmen, halkın ve sivil toplum örgütlerinin karşı çıkmasına rağmen yıkılıp, yapılaşmaya açılmak isteniyor.

ENERJİ İÇİN KÖMÜR YAKMAK ÇAĞ DIŞI BİR DAVRANIŞTIR!

Ülkemizde uygulanan enerji politikası yanlıştır ve yaşamı tehlikeye sokmaktadır. Bütün dünyada güneş, rüzgar gibi temiz ve yenilenebilir enerji türlerine bir yönelim söz konusudur. Oysa Türkiye kömür santrallerinin sayısını arttırmak istemektedir. Adana Yumurtalık sahilinde var olanlara ilave olarak 15 adet daha kömür santrali kuruluşu için bakanlığa başvurulmuştur. Bu kirletici ve yok edici enerji politikalarına derhal son verilmelidir. Ülkemiz güneş gibi, rüzgar gibi temiz ve yenilenebilir enerjiler konusunda zengin potansiyele sahiptir. Üstelik, küresel ısınmaya karşı Birleşmiş Milletler Paris Anlaşmasını ülkemiz imzalamıştır. İmzanın gereği yapılmalı, karbondioksit salınımının azaltılması yoluna gidilmelidir.

ÇEVREMİ̇Z, GELECEĞİMİZ VE YAŞAM İÇİN MÜCADELE BİR GÜNE SIĞMAZ!

Bizden sonra gelecek kuşakların çocukları toprağı saksıda, hayvanları kafeste görmesinler diye, beton cangıllarda boğulup kalmayalım diye mücadele edeceğiz. Şirketler kazansın, despot yönetimler sürsün diye yaşamın sönmesine seyirci kalmayacağız.

5 Haziran Dünya Çevre günü sembolik bir gündür. Gezegenimizi, yaşamımızı, yaşam alanlarımızı korumak için sürekli mücadele esastır.

Son olarak; ağaçları korumak, kentine ve doğasına sahip çıkmak için Gezi Parkı’nda verilen mücadeleyi ve kayıplarımızı olayların yıl dönümünde bir kere daha saygıyla anıyoruz.

5 HAZİRAN 2017

KESK ADANA ŞUBELER PLATFORM 

Gamze Kömür Santrali’ne köylü ve çevreci itiraz etti: Yeter 17 oldu!

YUMURTALIK SAHİLİNE YAPILMASI DÜŞÜNÜLEN 17. KÖMÜR SANTRALİNİN HALKI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI.

“Enerji üretim ve depolama bölgesi” olarak ilan edildikten sonra, hükümetin uyguladığı teşvik politikasını da göz önüne alan şirketlerin Yumurtalık sahiline ithal kömür ile çalışan elektrik santrali kurma yarışı devam ediyor.

Gamze Kömür Santrali ÇED raporu sunuluyor.
Gamze Kömür Santrali ÇED raporu sunuluyor.

Daha önce aynı yerde 600 MW’lık iki ayrı santral kurmak için müracaat etmiş olan Çukurova Demtaş şirketi bu defa da 1200 MW gücünde bir başka santral kurmak için ÇED raporu hazırlayarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na müracaat etti. Bizim sayımımıza göre, 15 km.lik Yumurtalık sahil şeridine 17. kömür santrali müracaatı olan ve adını “Gamze” koydukları bu girişimin ÇED raporunun, yönetmelik gereği en yakın yerde yaşayan halka açıklanma toplantısı 11 Ağustos Perşembe günü, saat 11.00’de, Sugözü Muhtarlığı bitişiğindeki kahvede yapıldı.

Köylüler ve çevreciler itiraz sunumunu takip ediyor!

Adana Ekoloji Derneği girişimi olarak biz de oradaydık. ÇED raporunu hazırlayan firma yetkilisinin sunumundan sonra söz alarak özetle şunları dile getirdik: “Bu saatten sonra kömür santrali kurmak Birleşmiş Milletler Paris anlaşmasına aykırıdır ve ikiyüzlülüktür. Daracık bir bölgeye bu kadar kömür santralinin kurulmasına izin vermek ekolojik ve bilerek işlenmiş cinayet anlamı taşıyacaktır. Bu yatırımdan sadece şirket kazanacak, bütün doğa, halk ve ülke kaybedecektir. Açıklanan ÇED raporunda atmosfere salınacak zehirli gazlar, denizden alınacak soğutma suyunun miktarı ve ısı değişimi gibi en hayati konularda bilgi ve rakam verilmemekte, bunun ön ÇED raporu olduğu belirtilmekte, ilerleyen aşamalarda bu eksikliklerin tamamlanacağı söylenmektedir. Bu durum açıkça gerçeklerin halktan gizlenmesi anlamına gelmektedir. Çünkü, bir daha halk toplantısı yapılmayacaktır ve bu eksik haliyle raporun halk önüne getirilmesinden, yani gerçeklerin halktan gizlenmesinden bakanlık yetkilileri de sorumludur. Sadece bu santral bir günde 8.664 ton kömür yakacağını söylemektedir, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir işlem yapmadan önce bu bölgede kurulması düşünülen kömür santrallerinin toplam etkisini mutlaka göz önüne almalıdır. Yumurtalık ve Sugözü’nde yaşayan halkın kömür santrallerine karşı çıkacağına ve izin vermeyeceğine olan inancımızı koruyoruz.”

Daha sonra söz alan ve Sugözü’nde yaşayan genç bir yurttaş kömür gemilerinin hangi iskeleye yanaşacağını, iskelenin santrale ne kadar uzaklıkta olduğunu ve bu kadar kömürün santrale nasıl taşınacağını sordu. ÇED firmasının yetkilisi “üstü kapalı kamyonlarla taşınacak” diye cevap verince, durum komik bir hal aldı, bir kamyonun ne kadar yük taşıyabileceği, bu kadar kömürün taşınması için kaç kamyonun kaç sefer yapması gerektiği gibi hesaplardan sonra son cümleyi aynı yurttaş söyledi: “Bu kadar kömürün yakıldığı köyde yaşanmaz!”

Toplantıya katılan köylüler itiraz dilekçemizin örneklerinden alıp, imzalayarak bakanlık yetkililerine verdiler ve toplantı sonrasında bizlere, mutlaka cevaplamamız gereken şu hayati soruyu sordular: “Buraya neden sadece toplantıdan toplantıya geliyorsunuz?”

ADANA EKOLOJİ DERNEĞİ Girişimi

Gamze Kömür Santrali ÇED toplantısı, yarın 11’de Sugözü’nde!

Gamze Termik Santrali‘nin ÇED Halkın Katılımı Toplantısı yarın (11 Ağustos Perşembe) saat 11’de, Sugözü köyü Muhtarlığı’nda yapılacaktır. Toplantıda sunacağımız itirazımıza, aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Gamze Termik Santrali İtiraz Dilekçesi

 

 

Toplantıya katılmak için lütfen bilgilerinizi girin;

İlgili Haberler:

Gamze Kömür Santrali; Adana sahillerindeki 17. santral girişimi

“Enerji üretim ve depolama bölgesi” olarak ilan edilen Yumurtalık sahiline kömür santrali kurmak isteyen şirketler, şekere üşüşen sinekler misali birbirleriyle yarışa girmişçesine müracaatta bulunmaya devam ediyorlar. ÇED raporu hazırlayarak bakanlığa başvuran şirket bu defa tanıdık, Çukurova Demtaş Enerji Üretim Ticaret A.Ş. Bu şirketi nereden tanıyoruz derseniz, aynı şirket, aynı yere daha önce de iki ayrı kömür santrali kurmak için ÇED raporu hazırlayıp, müracaatta bulunmuştu. Adana merkezli şirketin önceki iki girişimi hakkında bakanlık incelemesi devam ederken şimdi üçüncü bir santral için ÇED raporu hazırlamış ve bakanlığa sunmuş bulunuyor.

Önce, bu yeni kurulmak istenen santralin ÇED raporundan edindiğimiz bilgilerle özelliklerini sıralayalım.

Adı: GAMZE TERMİK SANTRALİ

Kurulmak istenilen yer: Yumurtalık – Sugözü

Gücü: 2×600=1.200 MWe

Yatırım bedeli: 3.600.000.000 TL

Toplam alan: 123 ha, şahıs arazisi

Çalışma ömrü: 49 yıl, epdk kararıyla uzatılabilir.

Çalışacak işçi sayısı: 350

Yakıt: İthal kömür

Konum: Sugözü’ne 1.125 m., Demirtaş’a 2.550 m., Sugözü konutlarına 570 m., Yumurtalık lagünü ve sulak alanına, tabiatı koruma alanına kuş uçuşu 15 km.

İnşaat süresi: 3 yıl

Yıllık ortalama brüt elektrik üretimi: 9.500 GW saat/yıl

1 saatte yakılacak kömür miktarı: 361 ton

1 günde yakılacak kömür miktarı: 8.664 ton

Santral soğutma suyu: Deniz suyu kullanılacak ve tekrar denize deşarj edilecek.

ÇED raporu halk bilgilendirme toplantısı tarihi: 11 Ağustos 2016 Perşembe günü, yer ve saat sonra açıklanacak.

Son zamanlarda şirketlerin hazırlattıkları ÇED raporlarında görmeye alıştığımız çirkin bir durumla -sözümona kurnazlıkla- burada da karşılaşıyoruz, gerçekleri halktan gizlemenin bir yolunu daha bulmuş görünüyorlar. Böyle bir yatırım için bilinmesi gereken en hayati bilgileri ÇED raporunda bulamıyoruz. Diyorlar ki; efendim, bu ön çed raporudur, çalışmamız devam etmektedir, filan konuda kesin bilgileri çed raporunun ilerleyen aşamalarında sunacağız. Buna karşılık biz ekolojistler de diyoruz ki; çocuk mu kandırıyorsunuz, bu yatırım konusunda halk bilgilendirme toplantısı bir defa yapılıyor, orada da en hayati bilgileri vermiyorsunuz, sonra bildireceğinizi söylüyorsunuz, sonra da karşınızda sadece ilgili bakanlık yetkilileri kalıyor, halk devreden çıkmış oluyor, Sugözü Köyü’nden kim daha sonra bakanlık il müdürlüğüne gelip, ilan edilen bir aylık inceleme ve itiraz döneminde “şu açıklanmayan rakamlar belli oldu mu, görebilir miyim?” diyecek? Yatırımın o köye, o yöreye ve topyekün hayata ne kadar zarar verebileceğini somutlayan rakamların halktan gizlendiği iddiamızı incelediğimiz ÇED raporu üzerinden açıklamaya çalışalım.

Aşağıdaki paragraf Gamze termik santrali ÇED raporundan alınmıştır:

“Kömürle çalışacak olan enerji santralinin işletmesi süresince kullanılacak yakıt nedeniyle değişken miktarlarda kükürt dioksit, hidrokarbonlar, nitrojen oksitler, karbon monoksit ve partikül maddelerin emisyonları söz konusudur. Bunlar lokal hava kalitesini rüzgar şiddeti ve yönüne bağlı olarak olumsuz etkilerler. Bu etkiler için ÇED çalışması kapsamında modelleme çalışmaları yapılacak ve etkilerin büyüklüğü ve kapsamı belirlenecektir.” Şimdi birlikte düşünelim. Bir günde 8.664 ton kömür yakılacak bir santral söz konusu ve ÇED raporunda zehirli gazlar için sadece yukarıdaki paragraf yazılmış. Ne diyor bu paragraf; çok zehirli gazlar atmosfere yayılacak, ileride bunların etkilerinin büyüklüğü ve kapsamı konusunda çalışma yapacağız. Bu halk ile alay etmek değilse, nedir?

Aynı rapordan bir örnek daha vermek istiyoruz. Aşağıdaki alıntı da ÇED raporundan:

“İşletme aşamasında su kullanımı ile ilgili detaylı bilgiler ÇED raporunda verilecektir.”

1.200 MW’lık santral kurmaya kalkacaksın, soğutma suyunun denizden alınacağını söyleyeceksin, sonra da bununla ilgili bilgileri sonra vereceğim, diyeceksin. Benzeri güçteki santrallerin bir saatte yüzbinlerce ton deniz suyu kullandığı, ısınmış ve arıtılmış olarak, ölü bir su halinde tekrar denize deşarj edildiği biliniyor, bu durumun deniz ekosistemini alt üst edeceği ortada, siz yatırımın halka açıklandığı toplantıda bu konularda tek kelime söylemeyeceksiniz, bilgiyi daha sonra vereceğinizi söyleyeceksiniz, bunun adı da “halkı yatırım hakkında bilgilendirmek” olacak, öyle mi?

Bu şekilde, bilgiyi halktan saklayarak hazırlanmış ÇED raporlarını geri çevirmeyerek süreci başlatan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerini şirketlerden yana olmakla suçluyor ve haklarında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmaya hazırlandığımızı kamuoyu önünde duyuruyoruz.

Aynı zamanda ve israrla, bakanlık yetkililerine sormaya devam ediyoruz: Yumurtalık sahiline yapılması planlanan, ÇED raporları hazırlanan, şimdiye kadar yarısının ÇED raporlarını kabul ettiğiniz kömür santrallerini tek tek ele almaktan vazgeçip, toplam etkisini hesap ederek değerlendirmeye ne zaman başlayacaksınız? Bunu yapmak sizin asli göreviniz değil mi? Yoksa, bu görevi Enerji Piyasası Denetleme Kurulu ÇED raporu tarafınızdan kabul edilmiş şirketlere lisans verirken yapar, diye mi bekliyorsunuz? Çevre ile doğrudan ilgili bir konuyla enerji bakanlığına bağlı bir kurum neden ilgilensin?

Gamze termik santrali ÇED raporu, bütün çed raporlarında görmeye alıştığımız şu paragrafı da içermektedir:

“Sonuç olarak; proje konusu tesislerin ÇED raporunda belirtilen kontrol yönetmeliklerinin titiz ve eksiksiz biçimde uygulanması neticesinde, çevresine ve etki alanına olumsuz bir etkisinin olmayacağı düşünülmektedir.”

Biz ekolojistler tam aksine; bir günde 8.664 ton kömür yakacak olan ve yine bir günde yüzbinlerce ton deniz suyunu kullanacak olan bu tesisin çevresine ve etki alanına çok ama çok zarar vereceğini düşünmekteyiz. Sonuç olarak da şöyle demekteyiz: Bu yatırımdan kazanan sadece yatırımcı şirket olacak, toplam yatırım tutarını birkaç senede çıkarıp, hiçbir alanda kazanamayacağı kadar parayı yıllar boyunca kazanmaya devam edecek, kaybeden ise bölgede yaşayanlar ve tüm canlı hayat olacaktır. Küresel ısınmaya neden olan ana gaz olan karbondioksit salınımını da unutmamak gerekir. Bu ÇED raporu kabul edilmemelidir.

Handan Kömür Santrali ÇED toplantısı, 12 Temmuz günü Yumurtalık’ta

Yumurtalık’taki 16. santral girişimi olan Handan Termik Santrali‘nin ÇED Halkın Katılımı Toplantısı, 12 Temmuz Salı günü Yumurtalık’ta yapılacaktır. Toplantılara katılmak isterseniz, lütfen aşağıdaki formu doldurun. Toplantının saatini 11 Temmuz Pazartesi sabahı öğrenebileceğimizden lütfen takipte olun. Ulaşım özel araçlarla yapılacaktır.

Tarih: 12 Temmuz 2016
Saat : ÇED Toplantı saati belli olduğu zaman belirtilecek.
Buluşma Yeri: Galleria Migros önü

Gidilecek Yer: Yumurtalık

ÇED Toplantı Saati: 11 Temmuz Pazartesi sabahı belli olacak.

Handan Termik Halkın Katılımı Toplantısı

03.06.2016

ADANA ili YUMURTALIK ilçesi sınırları içerisinde TERRA POWER ENERJİ A.Ş. tarafından yapılması planlanan 1×600 MWe HANDAN TERMİK SANTRALI (600 MWe / 616 MWm / 1.365 MWt), ATIK DEPOLAMA ALANI (KÜL / CÜRUF) VE DERİN DENİZ DEŞARJI ENTEGRE projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlamış ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası halkın görüşüne açılmıştır.Söz konusu projeye ilişkin, halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesi gereğince 12/07/2016 tarihinde Halkın Katılım Toplantısı düzenlenecektir.ÇED Başvuru Dosyasını İncelemek isteyenler Bakanlık Merkezinde veya ADANA Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde duyuru tarihinden itibaren raporu inceleyerek, zamanlama takvimi içerisinde proje hakkında Bakanlığa veya Valiliğe görüş bildirebilirler. Halkın Katılımı Toplantısı yeri ve saati ile ilgili ÇED İzin Denetim Genel Müdürlüğü ve ADANA Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden bilgi alınabilir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü
Tel:(0322) 2350717

Fax:(0322) 2350656

 

Toplantılara katılmak için lütfen bilgilerinizi girin;

İlgili Haberler:

Hande Termik Santrali projesinin iptali için dilekçemiz

7 Haziran’da ÇED Halkın Katılımı toplantısı‘nda sunulacak, Hande Termik Santrali Kapasite Artışı ÇED başvurusuna itiraz dilekçemiz aşağıdadır:

Adana Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ahmet Kırılmaz’a e-posta olarak giden, Hande Termik santral başvurusuna yaptığımız ortak itirazımızı Change.org ‘dan imzalamak için:

https://goo.gl/KUm6I4

 

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI

ADANA İL MÜDÜRLÜĞÜNE

 

Bütün dünya ülkeleri 2015 yılının Aralık Ayı’nda Birleşmiş Milletler’in düzenlediği Paris zirvesinde biraraya gelerek “Küresel İklim Değişikliğini Önleme” anlaşmasını imzaladılar. Buna göre imzacı ülkeler ısınmanın önümüzdeki yıllarda 1,5 – 2 dereceyi geçmemesi için atmosfere saldıkları sera gazlarını azaltmayı taahhüt ettiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de imzacı ülkeler arasında bulunmaktadır ve aynı taahhütte bulunmuştur. O zamanki Çevre ve Şehircilik Bakanı 22 Nisan 2016 tarihinde, yani 1,5 ay önce New York şehrindeki Birleşmiş Milletler merkezinde düzenlenen törene katılarak anlaşmayı Türkiye Devleti adına imzalamış ve bütün insanlık önünde atmosfere salınan sera etkili gazları azaltacağına söz vermiştir. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) resmi verilerine göre, 2014 yılında Türkiye atmosfere 467,6 milyon ton karbon dioksit salmış ve bu rakamın da %85,2’si enerji sektörü faaliyetlerinden kaynaklanmıştır. Üstelik aynı kaynağın verilerine göre, Türkiye’nin karbon dioksit salımları 1990 yılından bu yana iki kat artmıştır.

Durum bu kadar açık ve kritik iken, ÇED raporunda bir saatte 180 ton, bir günde 4.332 ton kömür yakılacağı belirtilen HANDE Termik Santraline izin vermek büyük bir çelişki teşkil edecektir. Yumurtalık Halkı da, dünya insanlığı da bu çelişkiyi haklı olarak sorgulayacaktır. Unutulmamalıdır ki, kömürün ana maddesi karbondur, yakıldığında en çok çıkacak gaz karbon dioksittir ve bu zararlı gaz filtre edilememekte ve doğrudan atmosfere salınmaktadır.

Yumurtalık İlçesi ve kömür santrallerinin kurulması düşünülen köyler açısından tehlike daha da büyüktür. Yumurtalık kıyılarının 2013 yılında “enerji üretim bölgesi” ilan edilmesinden sonra buralara kömür santrali kurmak için bakanlığınıza başvuran çok sayıda firma olduğu bilinmektedir. Bu bölgede bir santral halen çalışmakta, birinin inşası devam etmekte, toplamda 16 kömür santralinin kurulma isteği ve müracaatı bulunmakta, üstelik bu sayı her geçen gün artmaktadır. Dar bir kıyı şeridine bu kadar çok santral kurulmasına izin verilmesi felaketle sonuçlanacaktır. Bu santrallerin toplam etkisi, toplumsal maliyeti ve doğa üzerine olan etkisinin mutlaka hesaplanması gerektiğine yönelik israrlı taleplerimiz şu ana kadar bakanlığınız tarafından kabul görmemiştir. 49 yıl boyunca yakılacak bu kadar büyük miktarda kömürden sadece karbon dioksit gazı çıkmayacaktır. ÇED raporunda da örtük biçimde söylendiği gibi, azot ve nitrat bileşiği zehirli gazların tümü filtre edilemeyecektir. En iyi ihtimalle kullanılacak filtre sistemleri ancak %80 – 85 oranında verimli olabilmektedir. %10 – 15 oranında atmosfere salınacak olan bu zehirli gazların çevredeki her türlü hayat için öldürücü etkisi olacağı kesindir. Yine ÇED raporunda soğutma suyunun denizden alınacağı ve kullanıldıktan sonra tekrar denize deşarj edileceği söylenmektedir. Bu kadar çok santralin kullanacağı milyonlarca ton deniz suyu santral soğutulduktan sonra ısısı artmış olarak denize deşarj edildiğinde deniz ekosistemi alt üst olacaktır. ÇED raporunda kullanılmadan önce deniz suyunun işlemden geçirileceği de söylenmektedir. Bunun anlamı şudur: Deşarj edilen deniz suyu artık eski deniz suyu olmayacak, muhtemelen içinde canlı hayat bulunmayan ölü bir su olacaktır.

ÇED raporunun sonuç bölümünde şöyle söylenmektedir: “Proje konusu tesisin çevresine ve etki alanına olumsuz bir etkisinin olmayacağı düşünülmektedir.” Yukarıda sadece bazılarına değindiğimiz itiraz noktaları göz önüne alındığında, ÇED raporunu hazırlayanların bu iddiasının gerçek dışı olmaktan öte, halkımızı ve bakanlığı aldatmaya yönelik olduğu açıktır.

Bütün bu gerekçelerle hazırlanan HANDE TERMİK SANTRALİ ÇED raporunun bakanlığınız tarafından kabul edilmemesini, reddedilmesini talep ediyorum. 07 Haziran 2016

ADI:

SOYADI:

İMZA:

ADRES:

Ece Termik Santrali ÇED Başvurusu’na İtiraz dilekçemiz

7 Haziran’da ÇED Halkın Katılımı toplantısı‘nda sunulacak, Ece Termik Santrali Kapasite Artışı ÇED başvurusuna itiraz dilekçemiz aşağıdadır:

Adana Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ahmet Kırılmaz’a e-posta olarak giden itirazımızı Change.org ‘dan imzalamak için:

https://goo.gl/KUm6I4

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI

ADANA İL MÜDÜRLÜĞÜNE

Bütün dünya ülkeleri 2015 yılının Aralık Ayı’nda Birleşmiş Milletler’in düzenlediği Paris zirvesinde biraraya geler:ek “Küresel İklim Değişikliğini Önleme” anlaşmasını imzaladılar. Buna göre imzacı ülkeler ısınmanın önümüzdeki yıllarda 1,5 – 2 dereceyi geçmemesi için atmosfere saldıkları sera gazlarını azaltmayı taahhüt ettiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de imzacı ülkeler arasında bulunmaktadır ve aynı taahhütte bulunmuştur. O zamanki Çevre ve Şehircilik Bakanı 22 Nisan 2016 tarihinde, yani 1,5 ay önce New York şehrindeki Birleşmiş Milletler merkezinde düzenlenen törene katılarak anlaşmayı Türkiye Devleti adına imzalamış ve bütün insanlık önünde atmosfere salınan sera etkili gazları azaltacağına söz vermiştir. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) resmi verilerine göre, 2014 yılında Türkiye atmosfere 467,6 milyon ton karbon dioksit salmış ve bu rakamın da %85,2’si enerji sektörü faaliyetlerinden kaynaklanmıştır. Üstelik aynı kaynağın verilerine göre, Türkiye’nin karbon dioksit salımları 1990 yılından bu yana iki kat artmıştır.

Durum bu kadar açık ve kritik iken, ÇED raporunda bir saatte 180 ton, bir günde 4.332 ton kömür yakılacağı belirtilen ECE Termik Santraline izin vermek büyük bir çelişki teşkil edecektir. Yumurtalık Halkı da, dünya insanlığı da bu çelişkiyi haklı olarak sorgulayacaktır. Unutulmamalıdır ki, kömürün ana maddesi karbondur, yakıldığında en çok çıkacak gaz karbon dioksittir ve bu zararlı gaz filtre edilememekte ve doğrudan atmosfere salınmaktadır.

Yumurtalık İlçesi ve kömür santrallerinin kurulması düşünülen köyler açısından tehlike daha da büyüktür. Yumurtalık kıyılarının 2013 yılında “enerji üretim bölgesi” ilan edilmesinden sonra buralara kömür santrali kurmak için bakanlığınıza başvuran çok sayıda firma olduğu bilinmektedir. Bu bölgede bir santral halen çalışmakta, birinin inşası devam etmekte, toplamda 16 kömür santralinin kurulma isteği ve müracaatı bulunmakta, üstelik bu sayı her geçen gün artmaktadır. Dar bir kıyı şeridine bu kadar çok santral kurulmasına izin verilmesi felaketle sonuçlanacaktır. Bu santrallerin toplam etkisi, toplumsal maliyeti ve doğa üzerine olan etkisinin mutlaka hesaplanması gerektiğine yönelik israrlı taleplerimiz şu ana kadar bakanlığınız tarafından kabul görmemiştir. 49 yıl boyunca yakılacak bu kadar büyük miktarda kömürden sadece karbon dioksit gazı çıkmayacaktır. ÇED raporunda da örtük biçimde söylendiği gibi, azot ve nitrat bileşiği zehirli gazların tümü filtre edilemeyecektir. En iyi ihtimalle kullanılacak filtre sistemleri ancak %80 – 85 oranında verimli olabilmektedir. %10 – 15 oranında atmosfere salınacak olan bu zehirli gazların çevredeki her türlü hayat için öldürücü etkisi olacağı kesindir. Yine ÇED raporunda soğutma suyunun denizden alınacağı ve kullanıldıktan sonra tekrar denize deşarj edileceği söylenmektedir. Bu kadar çok santralin kullanacağı milyonlarca ton deniz suyu santral soğutulduktan sonra ısısı artmış olarak denize deşarj edildiğinde deniz ekosistemi alt üst olacaktır. ÇED raporunda kullanılmadan önce deniz suyunun işlemden geçirileceği de söylenmektedir. Bunun anlamı şudur: Deşarj edilen deniz suyu artık eski deniz suyu olmayacak, muhtemelen içinde canlı hayat bulunmayan ölü bir su olacaktır.

ÇED raporunun sonuç bölümünde şöyle söylenmektedir: “Proje konusu tesisin çevresine ve etki alanına olumsuz bir etkisinin olmayacağı düşünülmektedir.” Yukarıda sadece bazılarına değindiğimiz itiraz noktaları göz önüne alındığında, ÇED raporunu hazırlayanların bu iddiasının gerçek dışı olmaktan öte, halkımızı ve bakanlığı aldatmaya yönelik olduğu açıktır.

Bütün bu gerekçelerle hazırlanan ECE TERMİK SANTRALİ ÇED raporunun bakanlığınız tarafından kabul edilmemesini, reddedilmesini talep ediyorum. 07 Haziran 2016

ADI:

SOYADI:

İMZA:

ADRES:

Hande ve Ece Kömür Santralleri ÇED toplantıları, 7 Haziran günü Sugözü’nde

Hande Termik Santrali ve Ece Termik Santrali‘nin ÇED Halkın Katılımı Toplantıları, 7 Haziran Salı günü saat 10:30’da, Sugözü köyü Muhtarlığı’nda yapılacaktır. Toplantılara katılmak isterseniz, lütfen aşağıdaki formu doldurun. Ulaşım özel araçlarla yapılacaktır.

Tarih: 7 Haziran 2016
Saat : 09:00
Buluşma Yeri: Galleria Migros önü

Gidilecek Yer: Sugözü Muhtarlığı, Sugözü, Yumurtalık

ÇED Toplantı Saati: 10:30

Çukurova'da Termik Santrale Hayır

Ece Termik Halkın Katılımı Toplantısı.

01.06.2016

Adana İli, Yumurtalık İlçesi, Demirtaş Mahallesi Mevkiinde Çukurova Demtaş Enerji Üretim Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan “1×600 Mwe Ece Termik Santralı (600 Mwe /616 Mwm /1.365 Mwt), Atık Depolama Alanı (Kül/Cüruf) ve Derin Deniz Deşarjı Entegre Projesi”ne ilişkin 25.11.2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliğinin 9.maddesi gereğince ÇED sürecine halkın katılımını sağlamak, halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla 07.06.2016 tarihinde saat 10:30’da Adana İli, Yumurtalık İlçesi Sugözü Mahallesi, Sugözü Mahallesi Muhtarlık Bitişiği Köy Kahvehanesinde Halkın Katılımı Toplantısı yapılacaktır.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü
Tel:(0322) 2350717

Fax:(0322) 2350656

Hande Termik Halkın Katılımı Toplantısı

01.06.2016

Adana İli, Yumurtalık İlçesi, Demirtaş Mahallesi Mevkiinde Çukurova Demtaş Enerji Üretim Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan “1×600 Mwe Hande Termik Santralı (600 Mwe /616 Mwm /1.365 Mwt), Atık Depolama Alanı (Kül/Cüruf) ve Derin Deniz Deşarjı Entegre Projesi”ne ilişkin 25.11.2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliğinin 9.maddesi gereğince ÇED sürecine halkın katılımını sağlamak, halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla 07.06.2016 tarihinde saat 11:30’da Adana İli, Yumurtalık İlçesi Sugözü Mahallesi, Sugözü Mahallesi Muhtarlık Bitişiği Köy Kahvehanesinde Halkın Katılımı Toplantısı yapılacaktır.

 

Toplantılara katılmak için lütfen bilgilerinizi girin;

İlgili Haberler:

Biz saymaktan yorulduk; Adana sahillerinde 16. Kömür Santrali!

Yumurtalık sahiline 16. Kömür santralinin kurulması için hazırlanan ÇED raporu 27/05/2016 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verildi.

Bu defa başvuran şirket İstanbul –  Zeytinburnu adresini gösteren Terra Power Enerji AŞ ve kurmak istediği santralin adı da Handan Termik Santrali. (Kömür santrali gibi dünyanın en kirletici, en çirkin işine kadın isimlerinin verilmesi de ayrı bir konu.)

Santral ithal kömür ile çalışacak, gücü 600 MW ve yatırım tutarı 1.800.000.000 TL.

67 ha alanı kaplayacak olan santralin kurulacağı yer Yumurtalık İlçesi’nin Sugözü Köyü sınırları içerisinde, arazi özel mülkiyette, müracaat kabul edilirse satın alınacak, en yakın Sugözü Köyü konutlarına 740 metre ve Demirtaş Köyü’ne 2.550 metre mesafede.

Santralin 4.750 GW saat/yıl elektrik üreteceği hesaplanmış, üç vardiya çalışacakmış, toplam 350 işçi çalıştıracakmış ve işletme ömrü 49 yıl imiş.

Koruma altındaki Yumurtalık Lagünü’ne ve sulak alanına 15 km. mesafede kurulacak olan santralde bir saatte 180, bir günde 4.332 ton kömür yakılacakmış. Bir günde de 433 ton kül ve cüruf çıkacakmış.

Hazırlanan ÇED raporuna göre; kükürt dioksit, hidrokarbonlar, nitrojen oksitler, karbon monoksit gibi zehirli gazlar, ayrıca toz ve partikül maddelerin çıkacak olmasına rağmen, milyonlarca ton deniz suyunun soğutma suyu olarak kullanılıp tekrar denize deşarj edilmesine rağmen kurulacak bu santralin çevreye herhangi bir kötü etkisi olmayacakmış. Bütün uygulamaların bakanlığın ilgili yönetmeliklerinin sınırları içinde olacağını özellikle belirtiyor ÇED raporunu hazırlayanlar.

Önceleri Yumurtalık sahillerinin her iki kilometresine bir santral kurulacak diyorduk, şimdilerde bu söylemi “her kilometresine” diye değiştirmemiz gerekecek. Ve elbette bu cehenneme doludizgin gidişin, bu azgın saldırının mutlaka önlenmesi gerekecek.

Aynı firmadan aynı günde, Yumurtalık sahiline ikinci kömür santrali!

YUMURTALIK SAHİLİNE 15. KÖMÜR SANTRALİ GİRİŞİMİ

Çukurova Demtaş Enerji Üretim Ticaret A.Ş.
Hande Termik Santrali
Başvuru tarihi: 14/04/2016
600 MW (tek ünite)
Yumurtalık İlçesi, Demirtaş Köyü (şimdilerde mahallesi)
70 hektar alana kurulacak
İthal kömür (saatte 180, günde 4.332 ton kömür yakılacak)
1.800.000.000 TL yatırım tutarı
49 yıl çalışma ömrü
350 işçi
4.750 GW saat/yıl elektrik üretimi
Dikkatinizi çekmiştir, aynı adresi gösteren, aynı firma, Yumurtalık sahilinde bitişik alanlarda ECE ve HANDE adlarında, tümüyle aynı özelliklerde iki ayrı kömür santrali kurmak için aynı gün bakanlığa iki ayrı ÇED başvurusunda bulunuyor.
Bu durumu nasıl yorumlamak gerekiyor?
“Hangisi tutarsa” anlayışı mı?
Bu tür yatırım kararlarının bakanlık çevreleriyle temas etmeden alınmayacağını tahmin etmek zor değil.
Her ne hal ise, bu tür kirletici yatırımlar teşvik ediliyor, önleri açılıyor, yatırımcı için en kısa zamanda en çok karı getirecek hale getiriliyor.
Şöyle de ifade edebiliriz: Doğal çevrenin, yaşam alanlarımızın yıkımına neden olan yatırımlar bir hükümet politikasıdır.