Adana’da Kömür Santralleri

Son yıllarda Akkuyu nükleer santraline dikkatimizi yoğunlaştırmışken, yanı başımızdaki bir başka büyük tehlikeye gereken önemi gösteremedik. Bölgemizdeki kömür santrallerinin ilki olan Yumurtalık – Sugözü santraline karşı gücümüz yettiğince mücadele etmiş fakat kaybetmiş, kurulmasını önleyememiştik. Şimdi anlaşılıyorki o santral ilkiymiş, sırada başkaları da varmış. Bunlardan bazılarına karşı hukuki mücadelenin sürdürüldüğünü biliniyor. Fakat şu sıralar, Adana sahillerine kömür santrali kurmak için müracaatlar o kadar artmış görünüyor ki, takip etmek ve yetişmek iyice zorlaştı. Çevre Etki Değerlendirme yönetmeliğinin “yatırım en yakın yerleşim yerinde halka açıklanır ve ilan edilir” diye bir maddesi var da, bazılarından böylece haberdar olabiliyoruz. Üretilecek olan elektriğin devlet tarafından satın alınacağı garantisi ve bilemediğimiz başka tür teşvikler nedeniyle sermaye için bu işin tatlı kazanç kaynağı olduğu belli. Başka türlü olsa, sinekler gibi bu bölgeye aynı işi yapmak için üşüşmezlerdi herhalde. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Adana İl Müdürlüğü’nden edindiğimiz bilgilere göre liste şöyle:

Yumurtalık Liste

Adana sahillerinde kurulmuş ve kurulma sürecindeki Kömür Santrallerin Listesi

1- İSKEN A.Ş. / Sugözü Termik Santrali: Yumurtalık – Sugözü Köyü, ithal kömür, 2004 yılı başında çalışmaya başladı.
2- IC İÇTAŞ A.Ş./ Yumurtalık Termik Santrali: Yumurtalık, ithal kömür, ÇED kabul edildi.
3- DİLER A.Ş. / Akdeniz Termik Santrali: Yumurtalık, ithal kömür, ÇED süreci devam ediyor.
4- İPEKYOLU A.Ş. / Sedef Enerji Santrali: Yumurtalık – Demirtaş Köyü, ithal kömür, ÇED süreci devam ediyor.
5- SANKO A.Ş. / Yumurtalık Termik Santrali: Yumurtalık – Gölovası Köyü – Kocadağ Bölgesi, ithal kömür, ÇED süreci devam ediyor.
6- EMBA ELEKTRİK A.Ş. / Hunutlu Termik Santrali: Yumurtalık – Sugözü (Hunutlu) Köyü, ithal kömür, ÇED kabul edildi.
7- ÇELİKLER A.Ş. / Gölovası Köyü Termik Santrali: Yumurtalık – Gölovası Köyü, ithal kömür, ÇED süreci devam ediyor.
8- ÇALIŞKAN A.Ş. / Termik Santral: Ceyhan – Sarımazı Beldesi, ithal kömür, ÇED süreci devam ediyor.
9- ASTORİA A.Ş. / Termik Santral: Ceyhan – Sarımazı Beldesi, ithal kömür, ÇED süreci devam ediyor.
10- ATAGÜR ENERJİ A.Ş. / Klikya Termik Santrali: Yumurtalık – Sugözü Köyü, ithal kömür, ÇED süreci devam ediyor.
11- SUBA ENERJİ A.Ş / Gölovası Termik Santrali – Yumurtalık – Gölovası Köyü, ithal kömür, ÇED süreci devam ediyor.
12- ADANA AYAS ENERJİ A.Ş / Misis Termik Santrali – Yumurtalık – ithal kömür, ÇED süreci devam ediyor.

13-SUEZ GÜNEY ÜRETİM A.Ş. / Ada Termik Santrali – Gölovası Köyü, ÇED Süreci devam ediyor.

14- ÇUKUROVA DEMTAŞ ENERJİ A.Ş./ Ece Termik Santrali – Demirtaş Köyü, ÇED Raporu hazırlandı.

15- ÇUKUROVA DEMTAŞ ENERJİ A.Ş./ Hande Termik Santrali – Demirtaş Köyü, ÇED Raporu hazırlandı.

16-TERRA POWER ENERJİ A.Ş./ Handan Termik Santrali -Sugözü Köyü, ÇED Raporu onaylandı.

17- ÇUKUROVA DEMTAŞ ENERJİ A.Ş./ Gamze Termik Santrali – Sugözü Köyü, ÇED Raporu hazırlandı

Yumurtalık'ta 12 kömür santrali

Listenin daha uzun olma ihtimali var. Bunlar ÇED raporu hazırlayıp, ilan edilenler arasından tesbit edebildiklerimiz. Hepsi Ceyhan -Yumurtalık arasında uzanan deniz kıyısında, çünkü soğutma suyunu denizden alacaklar, sonra yine denize deşarj edecekler, birbirlerine 3-4 km. mesafedeler ve hepsi aynı iskelelere yanaşan tankerlerden kömürü alacaklar. Kapasiteleri 1.000 MW’ın üstünde, listenin sonundaki Klikya termik santralinin ise 600 MW. Hepsinin ÇED raporunda çalışma ömrü 49 yıl olarak belirtilmiş. Hergün on binlerce ton kömür yakılacak, bir o kadar kül çıkacak ve depolanacak, tonlarca gaz atmosfere salınacak, bazıları asit olup yeryüzüne inecek, on binlerce ton su denizden alınacak ve işlemden geçmiş ve ısınmış olarak tekrar denize salınacak ve de bu işlemler 49 yıl boyunca devam edecek. Deniz dediğimiz de okyanus değil, İskenderun Körfezi’nden bahsediyoruz, Körfezin öte yakasında kurulan veya kurulacak olanları da hesaba ilave etmek gerek. Önüne geçilemezse manzara böyle görünüyor. Hükümet bu bölgeyi sanayi ve enerji bölgesi ilan etti ve gözden çıkarmışa benziyor. Oysa aynı hükümet, aynı zamanda Yumurtalık İlçesi’ni turizm bölgesi de ilan etti ve santrallere 30 km. mesafede koruma altındaki Akyatan ve Ağyapan lagünleri bulunuyor.

Yaşar Gökoğlu’nun bir ÇED Halkın Katılımı Toplantısı’ndaki itiraz sunumu

 

Üyelerimizden Yaşar Gökoğlu, halen faaliyette olan İsken A.Ş.’nin, ÇED raporunun halka açıklanma toplantısına katılanlardan biriydi. 1990’ların sonu veya 2000’li yılların başındaydı. Yumurtalık İlçesi’nde büyük bir salonda yapılmıştı ve çok kalabalıktı. İtirazlarımızı seslendirmiş, fakat katılan halkı pek ikna edememiştik. Bunun en önemli sebebi, şirketin köylülerin tarlalarını piyasa değerinden ve peşin para ile satın alıyor oluşuydu. Şirketler, köylüleri karşılarına almamak için aynı taktiği bugün de uyguluyorlar. Tarım ürünlerinin getirisinin çiftçiyi memnun etmediği gerçeğini hatırlamak gerek. Köylüleri işe alacakları palavrası da o zaman etkili olmuştu. Köylüler işe alınmamıştı, ama o toplantıyı yöneten zamanın Yumurtalık Kaymakamı istifa edip, kömür şirketinde işe başlamıştı. Geçtiğimiz Aralık ayında, yukarıdaki listede yer alan, Çelikler A.Ş. Gölovası termik santrali ÇED raporu halka açıklanma toplantısına katıldık. Yine geçtiğimiz hafta 8 Ocak günü ise, sabah Sarımazı Beldesi’nde Çalışkan Enerji’nin, öğleden sonra da İncirli Köyü’nde Astoria A.Ş. nin kuracakları kömür santrallerinin ÇED raporu halka
açıklanma toplantılarına katıldık. Toplantılar yine kalabalıktı. Özellikle Sarımazı’daki toplantı en kalabalık olanıydı, 300 kişi toplantının yapıldığı eski belediye kahvesini doldurmuştu. Atmosferin, köylülerin kömür santrallerine olan tavırlarının değiştiği, yeni santral istemedikleri hemen belli oluyordu. ÇED raporlarının açıklanmasından sonra söz alan köy sakinleri yeni kömür santrali istemediklerini, hem de oldukça öfkeli ses tonu ile, yükses sesle bağırdılar. Yakın akrabalarını kanserden kaybettiklerini, bölgede kanser hastalığının arttığını, özellikle zeytin üretiminin düştüğünü, balık tutmak için sahilden çok uzaklara açılmak zorunda kaldıklarını ifade ettiler. İncirli köyü’nden genç bir arkadaş cep telefonu ile çektiği resimleri gösterdi. Resimlerde İsken santralinin bacalarından körfeze doğru uzanan sarı renkli zehir bulutu açıkça görülüyordu. Resimleri sabah güneş doğarken çekmişti, çünkü geceleri filtre sistemi çalıştırılmıyordu, bu bilgiyi diğer köylerde konuşanlar da doğruladılar. Konuşan köylülerin cevapsız kalan şu sorusu ilginçti: 13 yıldır çalışan İsken kömür santralinin canlı hayata, insan sağlığına ve tarım ürünlerine etkisi konusunda devlet neden bir araştırma gereği duymuyor? Toplantılarda konuşan ve oralarda yaşayan bazı arkadaşların elektrik enerjisi üretmek için tek yolun kömür santrali olmadığını, rüzgar ve güneş gibi temiz enerji kaynaklarına neden yatırım yapılmadığını sormaları hem ilginç, hem de sevindirici idi. Katıldığımızı belirttiğimiz her üç toplantıda da söz hakkı aldık. O zamanki adımızla Adana Çevre Platformu adına toplantıya katıldığımızı belirterek başladığımız konuşmaların hepsi alkışlarla karşılandı. Nereden nereye?

AÇP Kömür Santral Afişi (Yeni)

Toplantıya katılan üyemiz Yaşar Gökoğlu’ya kulak verelim: ‘Seneler önce İsken toplantısında “nereden geldi, pişmiş aşa su katmak isteyen bu yabancılar?” gözüyle bakmışlardı bizlere. Hazırlıklı gitmiş, ÇED raporunu inceledikten sonra, konuşmamı bir sayfa halinde özetleyerek yazılı hale getirmiş, adımı, adresimi yazmış ve imzalamıştım. Konuşmamın sonunda yazılı itirazımı ilgililere vermeden önce, kalabalığa itirazı çoğalttığımı, isteyenlerin aynı şeyi yapabileceğini söylediğimde, elimdeki bütün kağıtları alıp tek tek imzalayıp yetkililere verdiler. Toplantıları yöneten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Adana İl Müdür Yardımcısının tavrına da değinmek gerek. ÇED sunumu yapan firma yetkilileri her türlü konuşma özgürlüğüne sahipken, sorulara istedikleri gibi eğip, bükerek cevap verirken, bana sık sık “konu dışına çıkmayın” uyarısı yaparak sözümü kesmesi, toplantıya katılanların da tepkisini çekti. Toplantılardan umutlu döndüm ama endişeliyim. Halkın görüşünü esas alacaklarını sanmıyorum. Şirketlerin bir bildiği vardır, “ya tutarsa” diye zar attıklarını sanmıyorum. ÇED raporu hazırlatmanın da yüklü bir faturasının olduğunu tahmin ediyorum, boşa para harcamazlar. Söz açılmışken, şu ÇED hazırlayan firmalar hakkında da bazı şeyler söylemek istiyorum. Sünnet olacak çocuğa “hiç acıtmayacak” derler ya, bu ÇED raporları da bilgi kirliliği yaratarak ve laf kalabalığı halinde “hiç kirletmeyecek” demekten öte bir iş yapmıyorlar. İsimlere ve toplantılarda gördüğüm kişilere bakıyorum, genç çevre, maden ve jeoloji mühendisleri imza atmışlar ve sunum yapıyorlar. Daha geride, orta yaşlı ÇED firması sahipleri görünüyor. Kömür santrali kuracak olan asıl şirket sahipleri ise hiç ortalıkta yoklar.’ Bu iş biraz şuna benziyor: İnşaatları denetlemekle yükümlü denetim firmaları parayı inşaat sahiplerinden alıyorlarmış. Bu yüzden para aldıkları inşaatı hakkıyla denetleyemedikleri söylenmekte. ÇED raporu hazırlayan firmalar için de aynı şey söz konusu değil mi? Para aldıkları firmanın yatırımı için nasıl olumsuz rapor hazırlayabilirler? Bu işin başka türlü bir çözümü bulunmalı. Yoksa bu çürümenin önü alınamaz. Düşünün, mühendis olmuşsunuz ama belki inanmadığınız gibi, kömür lobisi gibi rapor hazırlamak zorunda kalıyorsunuz ve işin sonunda bütün canlı hayat zarar görüyor, bunun sorumluluğundan nasıl kaçarsınız? “Naaparsın, geçinmek zorundayız” diye geçiştirilebilecek bir konu mu bu? İleride, mesela toplu ölümler olduğunda, açılacak davalarda ÇED raporu hazırlayanların sorumluluğu olmayacak mıdır? Toplantılarda Tarım ve Sağlık Bakanlığı İl Müdürlüklerinden, DSİ Bölge Müdürlüğünden, Büyükşehir Belediyesinden yetkililerinin varlıkları anons ediliyordu. Onlar bu yatırımlara nasıl rapor verecekler merak konusu.

 

Yeni Büyükşehir yasası gereği, ÇED olumlu kararı verilirse imar planları Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmak durumunda. En önemli sorulardan biri de şu: Bu tür yatırımlarda “toplam etki” hesaplanmalıdır, diyen yüksek yargı kararı hatırlanacak mı? Adana için kömür santrali belası bu saydıklarımla bitmiyor. Tufanbeyli İlçesi’nde Sabancı Holding’e bağlı Enerji-Sa şirketi bir kömür santrali kurdu, önümüzdeki aylarda çalışmaya başlayacak. Aynı yerde Koç Holding te ikinci bir kömür santrali kurmak için harekete geçti. Bu santraller Tufanbeyli’de bulunduğu yıllardır bilinen, ticari değeri olmayan, yüzeye çok yakın kömürü yakacaklar. Karbon oranı düşük bu kömürlerin yıllar boyunca yakılmasının acı sonuçları Tufanbeyli’de yaşayanlarca da görülecek, ama şimdilik onlara bunu anlatmakta güçlük çekiyoruz.

İlgili Kampanyalar:

Termik Santral İstemiyoruz!

ÇED toplantılarına katılarak itirazlarımızı sunmakta, imza kampanyaları düzenlemekte, çeşitli etkinlikler düzenleyerek, kömürlü termik santrallere karşı duyarlılığı arttırmaya çalışmaktayız.

Çukurova İklim Kampanyası

Ağustos ayından Aralık ayına kadar çeşitli etkinliklerle, bölgede iklim değişikliğine karşı farkındalık yaratma çalışmaları yapılacaktır.

İlgili Haberler:

Yorum bırakın